GEL KURTULALIM ÖNCE, O KISACA Y.D.
Her yeni güne başlarken başka bir olumsuz haberle karşılaşmaktan hala bıkmadınız mı? Son beş sezondur yaşadığımız sevinçleri ve başarıları bir kefeye, olumsuzlukları da diğer kefeye koymamız gerekmiyor mu? Şampiyon olduğumuzdan beri gelen giden futbolcular, teknik direktörler, artan borçlar, yenilen laflar, tarihe geçen gaflar.
Göreve geldiği zamanlar acemi yanlışlarını mazur görelim düşüncesinin yerini artık bu borç batağına talipli olan bir aday nasıl buluruz endişesi aldı. Düşünelim şu son beş sezonda camiada değişmeyen iki isim kaldı. Biri İbrahim Üzülmez, diğeri Yıldırım Demirören. Tüm olumsuzlukların sorumlusu Deli İbrahim olmadığına göre geriye tek bir isim kalıyor. Diğer tüm değişkenler denendi. Bir tek o kaldı değişmeyen. Bu başarı denklemini sağlamada denenmedik tek parametre o varken hala kendisine sabrediliyor ama bu gidiş kulübün adının DJK olmasına doğru bir gidiş.
Taraftar olan herkesin gördüğü ve fark ettiği tüm bu olumsuzlukları hatırlatacak değilim, çünkü dile getirdikçe daha da sinirleniyorum. Ne futbolda hak ettiğimiz başarıları yakalayabildik, ne de diğer branşlarda ipi göğüsleyebildik. Basketbolda bile bu kadar iyi bir hava yakalamışken bir anda ödeme krizleri gibi abuk subuk sorunlar çıkartıldı. Ne basına karşı bir kriz yönetimi sergilenebildi, ne de camiaya karşı. Kriz yönetimini adam kovup yenisini getirmekten ibaret sandılar. Değişen ne oldu? Sadece figüranlar. Kaç futbolcuyu hem alırken hem de kovarken para ödemek zorunda kaldık? Her hoca ile tazminat davaları, anlaşmazlıklar çıktı.
Şu beş sezondur övündüğümüz tek konu organize taraftarımızdı. Geçtiğimiz sezon ne yazık ki, yönetim sayesinde ondan da olduk. Tamamen hak verdiğim biçimde takımı sekteye uğratmamak adına yönetimi protestonun sezon sonuna bırakılması düşüncesi tüm taraftarlarımızca sabır taşı çatlamış olması nedeni ile tam anlaşılamadı ve yaralayıcı suçlamalar doğdu. Herkes gönül adamıdır bir nebze. Haksız suçlamalar incitir yaralar. ÇARŞI ruhu, BJK adına YD'nin yanında durmakla büyük bir risk almıştı. Sezon sonu ise bu riskin kayıplarını bertaraf etme şansına sahipken, yönetime karşı tepkilerini ortaya koymadıkları için alınan riskler kendilerini fesih ile sonuçlandı. ÇARŞI'nın yeniden en iyi yaptığı işin başına, BJK'nin yanına dönmesi gerekmekte. Ama bu yönetimle o da çok zor.
E dillere destan taraftar, destek, sivil toplum kuruluşu benzeri etkinlikleri de darbe yediğine göre, geriye stat mı kalmıştı? O da YD'nin vuracağı kazma ile kalmayacak. Elde avuçta kalan sadece BJK'nin geleceğine vurulan borç senetleri olacak.
Aşağıdaki resimde yer alan grafikler üç büyük kulübün son beş senedeki hisse değerleri: Şekil: Son beş senedeki 3 büyük kulübün hisse değerleri
Rakiplerimizde yükselen o çizgilerin bizde 5 sene sonunda aynı kalmış olması nasıl kabul edilebilir? Demirören şirketler grubundaki bir şirketin grafiği bu durumda olsa o yönetim hala görevde kalır mıydı? 2010'a dek beklemek ne demek? Daha iki sezon daha bundan da kötüsü olmaz derken daha dibe vurmakla sonuçlanacağı açık bir olaya sabretmek neden? Erken kongre kararı aldırmak için yeter sayı neyse o kadar imzanın bir an önce BJK'nin geleceğini kurtarma adına toplanması gerekiyor. Artık kurtuluş savaşı mı denir bilmiyorum ama BJK'nin geleceğine sahip çıkma adına birşeyler yapmanın vaktidir. 2010 çok geç olabilir!!
Gel kurtulalım önce, O kısaca Y.D. Ama sen de artık uzun uzun "Yönetim İstifa" de!
Ercan Erol-04.06.2008 |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder